Fabrika Telefon: (+90) 216 396 00 77   Satış&Pazarlama Müd.lüğü:  (+90) 532 305 10 37

Bilmeniz Gerekenler

Koku alma duyusu ile hafıza birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdır. Çevremizdeki kokuları yabancılık çekmeden tanımamızın nedeni koku hafızasına sahip olmamızdır. Her türlü koku, özel bir kodlamayla koku belleğimizde arşivlenir. Bir kokuyla karşılaştığımız anda, bu arşive başvurup kokuyu teşhis ederiz. İlk defa duyumsadığımız, hafızamızda bilgileri bulunmayan bir kokuyu da diğer kokulara benzeterek yorumlarız. Böyle bir belleğimiz olmasaydı, bir kokuyu tanımlamak imkânsız hale gelecekti.

 

Koku duyusu çok hasas bir duyudur. İnsan uyuduğunda dahi çalışır. Duman kokusunu aldığı zaman, kişi hemen uyanacaktır.Ayrıca insan 10,000 kadar kokuyu ayırt edebilir. Aslında koku duyumuzun kapasitesi düşündüğümüzden çok daha büyüktür. Hatta bazı araştırmacılar bunu belirli bir rakamla sınırlandırmanın yanlış olacağını zira koku duyumuzun sayılamayacak kadar çok kimyasal bileşimi ayırt edebilecek düzeyde olduğunu ifade etmektedir.

Koku belleğini görsel ve işitsel hafızadan ayıran önemli bir nokta vardır. Kokuya ilişkin bilgilerin diğerlerine göre daha uzun süreler boyunca kalıcı olduğu anlaşılmıştır. Bir kokuyu algılamanızla birlikte birçok anınızın da canlanması işte bu nedenledir.

KOKU NEDİR?

Havada gaz halinde bulunan koku moleküllerinin (kimyasal maddelerin) burun yoluyla algılanıp beyindeki merkezde duyum haline gelmesi olayıdır. İnsan burundaki 5 cm2 bir alanda bulunana 10 kadar koklama hücresi koku moleküllerini beyne taşır (Hayvanlardaki koklama hücre sayıları daha fazladır. Örneğin; köpeklerdeki hücre sayısı 22 dir.). Koku merkezde duyum haline geldikten sonra bir takım davranış ve tepkilerin oluşmasına neden olur. Örneğin duyulan taze ot, yaprak ve yeşillik kokusu, ferahlık, yaşam heyecanı ve baharı anımsatır. Güzel bir çiçek kokusu da, huzur, mutluluk ve rahatlık duygusu verir. Koku duygu dünyamızı etkileyen en önemli öğedir ve de insan bunun bilincine daha ilk çağlarda varmıştır. Ve koku ilk çağlardan bu güne değin insan yaşamında vazgeçilmez en önemli madde olmuş ve olacaktır. Daha da önemlisi insan hayatının mekanikleştiği günümüz dünyasında, kokunun varlığına daha da fazla (kişisel maddeler, ev ve endüstriyel maddelerde vb…) ihtiyaç duyulmaktadır.

KOKUNUN TARİHÇESİ : Kokunun tarihçesi insanlık tarihi ile birlikte başlar ve onun kadar eskidir, diyebiliriz. İnsanoğlunun adeta büyülemiş olan kokunun tarihçesi daha çok doğu kültürüne dayanmaktadır. Kokulu bitki ve reçinelerin yakılmasıyla yani tütsü ile koku insan yaşamına girmiştir. Eski çağlardan bu yana dünya dilinde kokuyu ifade eden sözcük PARFÜM dür. PARFÜM kelimesi Latince kökenli olup [dumandan çıkan] anlamındaki [Per - fumüm] kökünden gelmektedir. Bu kelimede kokunun insan hayatına tütsü ile girdiğinin göstergesidir. Daha sonraları kokulu bitkilerden ve çiçeklerden elde edilen kokulu yağlar tütsü ile birlikte dini törenlerde tanrıları memnun etmek için kullanılmaya başlanmıştır.

Eski mısırlılar ölülerini güzel kokulu yağlar ile yıkayıp ayrıca mezarlara kokulu yağlar da koyarak güzel kokuları yaşam ötesine taşımak istemişlerdir. Daha sonraları kokular dini inançların dışında güzel kokmak amacı ile vücuda sürülerek kullanılmaya başlanmıştır.

Milattan önceki çağlarda Eski Mısır ve Çin kokulu yağ üreticileridir. Kokulu yağlar ipek yoluyla Avrupa'ya taşınmıştır. O yıllarda kokuların en büyük tüketicileri Avrupa Saraylarında krallar ve yakınları olan asillerdi. İnsanlar koku ihtiyaçlarını 19. yy.ın başına kadar kokulu bitki ve çiçeklerden çıkarılan kokulu yağlar ile karşılamıştır. Bunlara [ uçan yağ ] [essentiol oil] [ eterik yağ ] denilmektedir. Avrupa kokulu yağ ve kokulu su üretimine Rönesans ile birlikte 16-17. yy.dan itibaren başlamıştır.

Ülkemizde ise 19. yy.da, gülyağı üretimiyle başlanmıştır. Ancak 19. yy.ın sonları ve 20. yy.ın başlarından itibaren kimya sanayindeki hızlı gelişme koku konusunu da olumlu bir şekilde etkilemiştir. Dünya nüfusunun hızla artışının yanı sıra çok yeni ve de oldukça bol çeşitli kişisel temizlik, kozmetik, ev temizlik ve endüstriyel ürünlerinin üretilmesi kokuya olan ihtiyacı artırmıştır. Natürel kokulu yağlarla bu ihtiyaç karşılanamamıştır.

İşte bu nedenle KOMPOZE ESANS doğmuş ve bugünde sanayi ürünü olarak sanayi sektöründe yerini almış durumdadır.